Chveneburi.Net - Gürcü Kültür Evi

Murgul Gürcülerinde Halk İnanışları

Kültür

Murgul Gürcülerinde Halk İnanışları Şahver KARASÜLEYMANOĞLU

Murgul Gürcülerinde Halk İnanışları

Şahver KARASÜLEYMANOĞLU

AL BASMASI

Murgul'da al basması hakkında Gürcü halkı arasında yaygın olan inanış şöyledir:
Kadınlar doğumdan sonraki 40 gün içinde geceleri yalnız bırakılırlarsa al basabilirmiş. Bu yüzden mecbur kalınmadıkça yalnız bırakılmaz.

Kazayla bir tarafı yanan ve bu yüzden hasta yatanlarda da al basması olurmuş.
Al basınca, insan tıpkı ağır basanda olduğu gibi korkunç rüyalar görürmüş, terler, ağzı burnu köpürürmüş.
Al basmasını önlemek için şu tedbirler alınır.

1) Yalnız yatmak mecburiyetinde kalan lohusaların, yastıklarının altına Kur'an, tabanca ve bıçak konur.
2) Karyolanın ayak ucuna süpürge dayatılır.
3)  Lohusa kadın kırmızı bir şey giymez, siyah veya mavi giymesi iyi sayılır.
4) Yatağın etrafına bir ip gerilir.
5) Yatağın etrafına balık ağı asılır.
6) Maşayla sobadan çıkarılan kor lohusanın yatağı etrafında üç defa dolaştırılır. Bu sırada dikkat edilecek şeyler vardır. Dolaşmaya belli bir noktadan başlanır. Tekrar o noktaya gelinceye kadar, dolaştıran kişi "Ali'yi gördün mü" sözünü üç defa söyler. Yine kendisi o noktada "görmedim" der. Aynı hareket ve sözler üç defa tekrarlanır. Böylece dokuz defa "Ali'yi gördün mü" diye sorulup, üç defa aynı noktada "görmedim" cevabı verilmiş olur.


AĞIR BASAN
Ağır basan diye tanınan Ali başındaki sihirli fes sayesinde kimselere görünmeden istediği yerde dolaşırmış. Onun fesini kapıp başına geçirenler de onun gibi görünmez olabilirlermiş. Fakat fesi gidince Ali'nin yakalanması mümkün olabilecekmiş.

Ali; çocuk, büyük, erkek, kadın tanımaz uykuda herkese görünürmüş. Onun odaya girebilmesi için gece olması şart değilmiş. Kalabalık içinde uyuyanlara bile yaklaşırmış. Uyuyan bir kişi onun ayak sesini duyar tahtaların oynadığını hissedermiş. Sonra çok korkunç bir şekilde o kişinin gözüne görünürmüş ayıya benzermiş.

Ali, uyuyanın üzerine bütün ağırlığıyla çöktüğünden ağır basan diye anılır. O çöktüğü zaman, insan bütün çabalarına karşı elini kolunu kıpırdatamaz, büyük bir çöküntünün altında ezilir gibi olur. Ali, eliyle kişinin ağzını burnunu tutar, boğmaya çalışır. O sırada uyuyan kişi bağırmak ister fakat bağıramaz, terler, ateş basar, ağzı burnu köpükler içinde kalır. Boğulacak gibi horultular duyulur. O anda hiçbir şey yapamaz, aklını başına toplayıp selevat çcviremez. Eğer selevat çevirebilirse, Ali kaçar veya evdekiler horultuyu duyarda uyanırlarsa mücadele biter, kişi rahatlar ama korku ve yorgunluğu günlerce sürer.

Ali, eskiden çok güçlü bir adamı boğmaya kalkmış, fakat adam bıçağını kaptığı gibi Ali'nin avucuna saplamış. O günden beri Ali'nin avucu delikmiş. İşte bu delik yüzünden bütün çabalan boşa gider, kimseleri boğup öldüremezmiş. Ağızını burnunu kapattığı kişiler avucundaki delikten hava alır yaşarlarmış.

Ali'nin vücudu uzun tüylerle kaplıymış. Bu tüyler onun için çok önemliymiş nedense, bir tekini bile yitirmezmiş. Bastığı kişiler onun tüylerini yolmak isterlerse de başaramazlarmış.

Yine eskiden güçlü bir kişi, bir tutam tüyünü yolabilmiş Ali'nin. Ali, yalvarmış yakarmış geri istemiş tüylerini. Sonunda her teli için bir kırmızı altın vermiş adama. Ancak böyle alıp kaçabilmiş tüylerini. Şimdi de kim yakalar tüyünü yolabilirse, tüylerin sayısınca kırmızı altın sahibi olabilirmiş. Fakat Ali'yi yakalamak son derece güç bir iş. Çünkü Ali'nin ne zaman nereye gideceği bilinmez, belli kişilere sık sık uğrarmış. Ali uyuyan kişiye yaklaşırken aynı odada uyanık ve balık ağına bürünmüş bir kişi beklerse Ali'yi görebilir ve Ali onu göremeyeceğinden ağa düşüp yakalanabilirmiş.

Ama hiç kimse günlerce balık ağına sarılı, Ali'yi beklemeyeceğinden, Ali yine istediği gibi dolaşmakta, nicelerinin yüreğini hoplatmakta imiş.

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.