Zviad Gamsahurdia”nın Hayatı

Gürcistan'ın ilk Devlet Başkanı Zviad Gamsahurdia”nın Hayatı

Zviad Gamsahurdia”nın Hayatı
Chveneburi NET
Chveneburi NET
03 Ekim 2007 Çarşamba 12:04

Zviad GamsahurdiaZviad Gamsahurdia, 31 Mart 1939 tarihinde Gürcistan’ın başkenti Tiflis’te doğdu.

Zviad Gamsahurdia’nın babası Konstantine Gamsahurdia (1893–1975), 20. yüzyıl Klasik Gürcü Edebiyatı’nın en güçlü temsilcilerinden biriydi. Tanınmış bir bilim adamı (filolog, edebiyat eleştirmeni, politolog ve filozof) ve hayırsever olan K. Gamsahurdia, Tiflis Üniversitesi Batı Dilleri Fakültesi kurucularındandı ve Berlin Üniversitesi felsefe doktoru ünvanına sahipti. Şota Rustaveli Gürcistan Devlet Ödülü’nün de sahibi olan K. Gamsahurdia, Gürcistan Bilimler Akademisi akademisyenlerindendi. K. Gamsahurdia, Ulusal Özgürlük Hareketi’nin (1920–1930) liderlerindendi. 1924–1925 ve 1926–1928 yılları arasında KGB tarafından baskı altında tutuldu. “Büyük Liderin Otoritesi” (1939), “Kurucu Davit” (1942–1961) ve diğer başka önemli yapıtların yazarı olan K. Gamsahurdia’nın yazıları, 1912 ve 1919 yılları arasında Alman basınında yayımlandı. 1918 ve 1919 yıllarında Almanya’da, Gürcistan Demokratik Cumhuriyeti Büyükelçiliği birinci sekreterliği, 1920 yılında İtalya’da, Gürcistan Demokratik Cumhuriyeti Delegasyonu “tam yetkili elçi” görevlerinde bulundu. K. Gamsahurdia’nın siyaset bilimi alanında yazdığı iki kitap, “Dünya Savaşı’nda Kafkasya” (Weimar 1916),  “İngiltere ve Rusya’nın Doğu Politikaları” (Berlin 1917) Almanya’da yayımlandı.

Konstantine GamsahurdiaGürcistan’da, insan hakları ve ulusal bağımsızlık hareketlerinin gelecek yıllardaki seçkin liderleri, Zviad Gamsahurdia ve Merab Kostava, daha 15–16 yaşlarında iken aynı düşüncedeki bazı insanlarla birlikte, Gürcistan’da meydana gelen insan hakları ihlallerini anlatan, Sovyet ve diktatörlük karşıtı bildiriler bastılar ve dağıttılar. “Gorgasliani” eylemcileri, 1956 yılında meydana gelen olaylar hakkında ve insan hakları ile ulusal bağımsızlık konularında toplumu bilinçlendirmeye çalıştılar. Bu vatansever grubun son derece riskli faaliyetleri, KGB’nin dikkatinden kaçmadı ve 3–5 Nisan 1957 tarihlerinde “Gorgasliani” üyeleri tutuklandı. KGB tecridinde altı ay kaldıktan sonra yaşlarının küçük olması ve Gürcü yazarların protestoları sonucu serbest bırakılan Zviad Gamsahurdia ve Merab Kostava, Sovyet baskıcı rejimi tarafından sürekli izlendiler.

Gamsahurdia, 1957 yılında Tiflis Üniversitesi’ne (Romen ve Germen Dilleri) girdi ve 1962 yılında İngiliz ve Amerikan Edebiyatı alanlarında uzman olarak mezun oldu.

1966’dan itibaren Tiflis Üniversitesi’nde ve Yabancı Diller Enstitüsü’nde konferanslar vermeye başladı. Aynı yıl Gürcistan Yazarlar Birliği’nin bir üyesi haline geldi.

1973 yılında “Rustaveli ve Rustaveli’nin eserinin İngilizce çevirisinin Dünya’daki Yeri” konulu tezi ile Tiflis Üniversite’nde Bilimler Adayı derecesi aldı ve terfi etti. Aynı yıl Tiflis’te kendisinin ve Merab Kostava’nın liderliğinde, Kafkasya’daki ilk yasal ve kamusal insan hakları örgütü kuruldu. Gamsahurdia, 70’li yılların Sovyetler Birliği’nde, muhalif ve demokratik hareketin aktif bir üyesi haline geldi. Ayrıca önde gelen Moskova muhalifleri Andrey Saharov, Andrey Tverdohlebov, Sergey Kovalev, Gleb Jakunin, Aleksander Ginsburg, Juri Orlov, Juri Gastev, Aleksander Lavrit v.b. ile yakın ilişkileri oldu. Moskova’da Sergey Kovalev ve diğer muhaliflerin yönetimindeki “Şimdiki Olayların Tarihi” adlı gizli ve muhalif dergiye katıldı.

1974’de Soljenitsin’in “Gulag Takımadaları” adlı kitabının ve diğer muhalif dergi çalışmalarının gizli ofset baskılarının yapılmasını sağladı. Demokratik hareketin diğer üyeleri ile birlikte bu baskıların Tiflis’te ve Moskova’da dağıtımına başladı. Zviad Gamsahurdia ve önde gelen Gürcü muhalif Merab Kostava, Tiflis’te insan haklarını savunan öncü grupta yer aldılar. İnsan hakları ihlalleri, Gürcü kültürü ve dilinin Sovyet totaliter Hükümeti tarafından ortadan kaldırılmaya çalışılması konularında Batı medyasını bilgilendirmeye başladılar. Gamsahurdia ve Kostava, Şevardnadze ve Komünist Parti Kültür Komitesi’nin Ruslaştırma politikasına karşı milli dil ve milli kültürün savunmasını üstlendiler.

Zviad Gamsahurdia 1975 yılında, Moskova’da V.Turçin ve A.Tverdoklebov tarafından kurulan “Uluslararası Genel Af” adlı ilk Sovyet örgütünün üyesi oldu. Aynı yıl “Altın Post” adındaki gizli edebi ve politik dergiyi yayımlamaya başladı fakat yine aynı yıl Tiflis Üniversitesi’ndeki işinden muhalif faaliyetleri nedeni ile çıkartıldı.

1976’da Gürcistan’da ilk Helsinki Grubu’nu kurdu ve yönetiminin kendisinde olduğu “Gürcistan Gündemi” adlı gizli politik dergiyi yayımlamaya başladı.

Merab Kostava

1977 yılının Nisan ayı’nda Sovyet karşıtı faaliyetleri nedeni ile Yazarlar Birliği’nden atıldı ve Merab Kostava ile beraber Gürcü KGB’si tarafından tutuklandı. Hapiste iken pek çok kez açlık grevine gitti ve 1977 Ağustos’unda Moskova Letfortovo Hapishanesi’ne gönderildi. Sonra dört ay kalacağı Serbski KGB Psikiyatri Enstitüsü’ne gönderildi. Akli dengesini koruduğu kabul edildikten sonra, hakkında alınmış üç yıl hapis, iki yıl sürgün kararı ile birlikte Tiflis Cezaevi’ne gönderildi. Aynı yıl Amerika Birleşik Devletleri Kongresi, Zviad Gamsahurdia’yı Sovyetler Birliği’ndeki Helsinki topluluklarının diğer üyeleri ile birlikte Nobel Barış Ödülü’ne aday olarak önerdi. Ayrıca yine aynı yıl içinde A.Saharov ve V.Turçin, aralarında Zviad Gamsahurdia’nın da adının bulunduğu dokuz önemli politik tutuklunun serbest bırakılması ile ilgili olarak dünya kamuoyuna çağrıda bulundular. Bütün bu tutuklular Batı ülkelerine gönderildiler. Zviad Gamsahurdia’nın Batı’da sürgün bulunması Gürcistan’ın milli ve demokratik hareketi’ne büyük zarar verecekti. Bu nedenle Sovyetler Birliği’nde kalabilmek için yaptıklarından pişmanmış gibi göründü. Oysa bu bir taktikti. Onun bu adımı Merab Kostava ve diğer vatanseverler tarafından da uygun bulundu. Gamsahurdia, Nogay Çölü’ne (Kuzey Hazar Denizi Kıyısı), Koçubey Köyü’ne gönderildi ve yaklaşık bir yılını sürgünde geçirdi. Serbest bırakıldıktan sonra Tiflis’e geri döndü. Politik faaliyetlerine ve insan haklarını savunmaya devam etti. “Sakartvelo” (1983), “Matiane” (1987, 1988), “Vestnik Gruzii” (Rusça–1989) adlı muhalif dergileri tekrar yayımlamaya başladı. 1987–1990 yılları arasında Gürcistan’da, toplantıları ve gösterileri, açlık grevlerini, grevleri ve hemen hemen bütün protesto faaliyetlerinin aktif iştirakçilerinden ve düzenleyenlerinden biri Gamsahurdia diğeri Merab Kostava idi.

9 Nisan 1989 tarihinde Sovyet askeri birliklerinin katliamla sona erdirdiği bir mitingin düzenleyicisi olduğu için tutuklandı. Halkın sürekli protestoları sonucu kırk gün sonra serbest bırakıldı ve faaliyetlerine yılmadan devam etti.

13 Ekim 1989’da Merab Kostava KGB tarafından organize edilen bir “araba kazası(?)” sonucu öldü. Aynı dönemde Zviad Gamsahurdia’ya da çeşitli saldırılar yapıldı. Onu yok etmek için iki başarısız teşebbüs oldu fakat ulusal hareketin yandaşları onu korumak için gruplar kurdular ve KGB planlarını gerçekleştiremedi.

1990’da Zviad Gamsahurdia çok partili seçim kanununun hazırlanmasına, kabulüne ve gerçekleştirilmesine katkıda bulundu. Aynı yıl Sovyet yanlılarının ülkedeki demokratik seçimleri engelleme girişimlerine karşı düzenlenen Batı Gürcistan’daki demiryolu grevinin (Samtredia Eylemi) ve üniversitedeki öğrenci protesto eylemlerinin organizasyonunda yer aldı. 1990 Parlamento seçimlerinde Gürcistan seçmeninin mutlak çoğunluğu Mrgvali Magida (Yuvarlak Masa) politik örgütlerini destekledi ve Zviad Gamsahurdia lider olarak kabul edildi. İlk milli parlamento oturumunda Zviad Gamsahurdia oybirliği ile Gürcistan Anayasa Konseyi Başkanı seçildi.

31 Mart 1991’de Anayasa Konseyi Gamsahurdia’nın önderliğinde Gürcistan’ın bağımsızlığının yeniden kurulması için ilk referandumu düzenledi ve Gamsahurdia bu referandumu % 90 oy oranı ile kazandı. 9 Nisan 1991’de Anayasa Konseyi Gürcistan’ın bağımsızlığının yeniden inşasını benimsedi. 14 Nisan’da Anayasa Konseyi Zviad Gamsahurdia’yı Gürcistan Devlet Başkanı seçti. Bu durum 26 Mayıs 1991’de uluslararası gözlemciler tarafından da denetlenen, halkın geniş ölçüde katıldığı Devlet Başkanlığı seçimlerinde geçerli hale geldi. Aynı yıl Zviad Gamsahurdia’ya Gürcistan Bilimler Akademisi tarafından Filoloji Doktorluğu derecesi verildi.

20 Ağustos 1991 tarihindeki sözde “Moskova Darbesi” sırasında, Devlet Başkanı Gamsahurdia Batılı devletlere ve hükümetlere, Sovyet imparatorluğunun içerisinde bulunan cumhuriyetleri tanıma ve onlarla diplomatik ilişkiler kurma çağrısı yaptı. Baltık Devletleri ve Gürcü liderler, Çeçenlerin bağımsızlık taleplerine destek verdiler. Fakat Çeçen İçkerya Cumhuriyeti resmi olarak yalnızca Zviad Gamsahurdia Gürcistan’ı tarafından tanındı.

Eylül–Ekim 1991’de, Eduard Şevardnadze liderliğindeki Komünist Nomenklatura, Yuvarlak Masa’ya düşman eski milli muhafız ordusu ve işbirlikçi partilerin oluşturduğu paramiliter suç örgütleri beraber, Aralık ayında “Mhedrioni” suç örgütü ve Transkafkasya Bölge Ordusu’nun Sovyet askeri kuvvetleri tarafından da desteklenerek, Tiflis’de kanlı bir darbe başlattı. Parlamento bombalandı ve saldırıya uğradı. On altı gün süren mücadeleden sonra Zviad Gamsahurdia daha fazla kan dökülmesini önlemek ve iç savaşın önüne geçmek için Tiflis’den ayrıldı. Gamsahurdia, 6–15 Ocak arasında Ermenistan’da kaldı. Sonra ailesi ile beraber (iki çocuğu ve karısı ile), Grozni’ye, Çeçen İçkerya Cumhuriyeti Devlet Başkanı Cahar Dudayev’in kendisine geçici sığınma izni verdiği Çeçenya’ya gitti. Gamsahurdia’nın Tiflis’deki evi, suç örgütleri “Mhedrioni” ve “Guard” üyeleri tarafından soyuldu ve yakıldı.

Gamsahurdia, Şevardnadze rejimine karşı yükselen güçlü halk direnişine önderlik etmek üzere 24 Eylül 1993’te Gürcistan’a geri döndü. Yasal Hükümet ve Meclis arkalarında güçlü bir halk desteği ile faaliyetlerine Zugdidi’de (Batı Gürcistan) yeniden başladı.

1993 Kasım’ında Rus Birlikleri Batı Gürcistan’ı işgal etti. Devlet Başkanı Gamsahurdia, Zugdidi’den ayrılmak zorunda kaldı.

Zviad Gamsahurdia 31 Aralık 1993’te Batı Gürcistan’da bulunan Samegrelo Bölgesi’nde Hibula Köyü’nde hayatını kaybetti (öldürüldü?). Daha sonra aynı bölgede bulunan Cihaskari köyüne defnedildi. İngiliz Basını’na göre bedeni kafasında bir kurşun yarası ile bulunmuştu. Gamsahurdia’nın ölümü 5 Ocak 1994’te halka duyuruldu. Gamsahurdia’nın bedeni Cihaskari köyünde bulunduğu yerden çıkartılarak Çeçenya Başkenti Grozni’ye götürüldü ve orada tekrar defnedildi. 3 Mart 2007’de Çeçenya’nın Rusya yanlısı Devlet Başkanı Ramzan Kadirov tarafından Gamsahurdia’nın Grozni’deki mezarının yerinin bulunduğu açıklandı. 28 Mart 2007’de Gamsahurdia’nın naşı anavatanı Gürcistan’a geri getirildi ve 1 Nisan 2007’de Tiflis’te bulunan Mtatsminda Kilisesi’ndeki Panteon’a defnedildi.

Hazırlayan: Yasin Öncü (ივერი მსხალაძე)


İlgili Galeriler
Yorum Ekle
İsim
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Avatar
Abdullah Keskin - 5 yıl önce
Büyük adammış